HALİ PÜR MELALİMİZ

Ne yazık ki artık toplumumuzda sevgisizlik, güdümsüzlük ve öfke hakim durumda. Hayat artık akıcı, verimli ve sevimli değil. 
Toplumun ufku kasvetle kararırken korku hakim olmuş, güvensizlik sarmış ve daraltmış yürekleri, bunalıp çökmüş sinelere, herkes örmüş etrafına surdan bir kale...

Kimse kimseye kolaylık göstermiyor ; ego tatmini ve işleri zora götürmek üstünlük olmuş vaziyette. Oysa anlayış ve hoşgörü ile yardımcı olmak insanca!

Bu trajik sosyal vakayı, dağılamayı, çözülmeyi adını koymadan kabul etsekte masum, sorumlu ve etik davranan, haklı olan biziz. Karşıdaki tu kaka, bencil ve haris.
Empati kurmak, iletişime geçmek ve ortak akılla gönül köprüsü kurmak yerine sosyal medyadan klişe sloganvari yazılarla beslenir olduk. Kendi doğrumuzu dayatıp tutturduğumuzdan dolayı etrafımıza ördüğümüz duvarlarla artık yalnızız...
Merhameti ve kusur örtmeyi esas almayıp ; her  durumdan kendi menfaatimizi, kazancımızı ve gururumuzu esas alıp, muhabbeti, maddi manevi çıkar haline getirdiğimiz için yalnızız...

Yeni yuva kuran çiftlerimiz, evliliklerinin daha ilk aylarında ayrılık rüzgarlarına kapılıp gidiyorlar. Geriye  kalansa hırçınlık ve öfkeleri ile dolan yalnızlıkları... 
İyilik ve insanlık kazansın, o onun olsun, o mutlu olsun diyemediğimiz ve gurur putlarını kıramadığımız için artık yalnızız...
Senin ruhundaki asalet ve incelik, muarızyın içindeki şeytana batıyor, onu rahatsız ediyorsa ; verdiği yaşama sevincini, hayata tutunma umudunu geri alıyorsa, aldığı ahı da güle güle kullansın der ve onu bilir, hisseder, görür ve uzaklaşıp kaçarsın.

Genede küsüp ayrıldığın eş, dost, arkadaş'ın sende kalan sırlarını kalbinde bir yere göm, sakla, unut.
Kalpler, sineler sırların mezarı olsun. 
Kaliteli insan'ın erdemli davranışı halidir bu..
Fakat genelleyip, peşin hüküm koyup kapıları kapatır, dedikodu ve vehimde bulandırırsak zihnimizi vijdanımızı, artık  kalabalıklar içinde kaybolan yalnızlar oluruz. 

Mayasında sevgi olmayana sevgi ve ilgi göstersen hemen kibre kapılır. Sen yinede sıcak, gönül alıcı bir söz söyle, belki uyanır da utanır! Zira  soğuk bir söz duyan gönül kırk yaz görse de ısınmaz.
"Sevmek güzel birinde aşkı aramak değil ; o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır",der Dostoyevski. 
Eğer ki dağın ardını göremez, olacak olanı bilemezsek. hayatımız, konuşurken insanlar içinde yaşar, gezerkende yaşadığımız ölüm yalnızlığıdır ! 

Her şeye rağmen bir dala tutunacak, hayata sarılacak bir şeyler vardır genede
"Gülü sevip dikenine katlanmayacaksan papatya sevin", der bak Cahit Zarifoğlu. Bunuda yapmayacaksan... 
Ve bir gün herkes bir başına oturacak bir bank bulamayacak, yalnızlığı seçerken...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esat Şen Arşivi