Medipol'den yüz germe operasyonlarında yeni nesil tekniklere dair öneriler
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesinden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar: - "Genelde hastalar yalnızca üst göz kapağı işlemi yaptırmanın yeterli olduğunu düşünse de bütüncül bir yaklaşım olmadan tam sonuç almak mümkün değil"
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesinden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar, yüz germe operasyonlarında yeni nesil tekniklerle doğal ve izsiz görünüm sağlamanın mümkün olduğunu bildirdi.
Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamada, yüz germe operasyonlarında kullanılan en yeni yöntemlerle ilgili bilgi paylaşıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medipol Acıbadem Bölge Hastanesinden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar, yüz germe operasyonlarında her hastanın ihtiyacına göre kişiselleştirilmiş çözümler sunduklarını ve ameliyat sonrası iyileşme sürecine dikkat edilmesinin gerektiğini vurguladı.
Tatar, yüz germe operasyonlarının, sadece estetik bir görünüm sağlamakla kalmayıp yaşlanmanın etkilerini geciktiren bir çözüm sunduğunu belirtti.
Operasyon öncesi yüzü üç bölgeye ayırdıklarını ve değerlendirmelerini de bu yönde yaptıklarını ifade eden Tatar, yaş grubuna göre ameliyat sürecinin değiştiğini vurguladı.
Tatar, ameliyat sonrası dönemde şişlik ve morluk gibi durumların geçici olduğuna dikkati çekerek, sosyal medya paylaşımlarının yanıltıcı olabileceğini bildirdi.
- "Bütüncül bir yaklaşım olmadan tam sonuç almak mümkün değil"
Yüz germe operasyonlarını yalnızca izole bir işlem olarak görmediklerini belirten Tatar, "Yüzü üst, orta ve alt yüz olarak değerlendiriyoruz. Genelde hastalar yalnızca üst göz kapağı işlemi yaptırmanın yeterli olduğunu düşünse de bütüncül bir yaklaşım olmadan tam sonuç almak mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Tatar, özellikle kaş düşüklüğü ve şakak bölgesinde iz bırakmadan gerçekleştirilen endoskopik yöntemlerin etkili olduğunu ifade etti.
25 ile 40 yaş arasındaki hastalarda iz bırakmadan, saçlı deri ve ağız içinden yapılan kesilerle ameliyatlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Tatar, 45-60 yaş grubundaki hastalarda ise doku sarkıklıkları nedeniyle kulak önünden ve arkasından kesilerle çalıştıklarını belirtti.
Tatar, bu yaş grubunda yalnızca cildi değil dokuları da yukarı taşıyarak daha doğal ve kalıcı sonuçlar elde ettiklerini anlattı.
Yüz germe operasyonlarının tamamen kalıcı olmadığına dikkati çeken Tatar, "Ameliyat sonrası yüzde 100 kalıcılık beklemek doğru değil. Zamanla yaşlanma süreci devam eder ancak işlem yaptırmış hastalarda daha genç bir görünüm korunur." bilgisini paylaştı.
İnsan yüzünün doğal olarak asimetrik olduğunu ve operasyon sonrası minimal farklılıkların oluşabileceğini vurgulayan Tatar, "Simetri hassasiyeti olan hastalarda bu ameliyatı dikkatle değerlendirmek gerekiyor." uyarısında bulundu.
Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde şişlik ve morlukların 2 ila 4 hafta sürebileceğini kaydeden Tatar, hastaların bu dönemde sosyal izolasyonu tercih etmelerinin önemli olduğunu belirtti.
Yüz germenin ciddi bir ameliyat olduğunu ve doğru bir iyileşme süreci geçirilmesinin gerektiğini vurgulayan Tatar, "Bazı sosyal medya paylaşımlarında ameliyattan sonra hiçbir şey olmamış gibi gösteriliyor ancak bu, yanıltıcı bir algı." ifadelerini kullandı.
AA