Karaman kültürü
Karaman Türkiye'nin İç Anadolu bölgesinde yer alan MÖ 8000 yılından beri yaşanılan önemli kültürlere ve sanatlara ev sahipliği yapmış ve yapmakta olan bir ildir.
Karaman Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde yer alan MÖ 8000 yılından beri yaşanılan önemli kültürlere ve sanatlara ev sahipliği yapmış ve yapmakta olan bir ildir. Bu ilin sahip olduğu Karaman kültürü ilkçağdan beri zenginleşmekte ve gelişmektedir, yöreye özellikle Karamanoğulları(13yy-15yy) zamanlarında birçok tarihi eser kazandırılırmıştır.
Karaman kültürü pek çok farklılaşma geçirmiştir bu farklılaşma bazen olumsuz şartlar doğurmuş ve toplumsal yapıya zarar vermiştir bu sebeple bu farklılaşmaya Karamanoğulları beyi Mehmed ilk defa dur demiştir. Karamanoğulları zamanlarında ve öncesinde birçok kültüre ev sahipliği yapılması sebebiyle genellikle Farsça olmak üzere birçok farklı diller konuşuluyordu, Mehmed Beyin çıkardığı fermanla(13yy) resmi dil Türkçe olmuştur, bu özelliğiyle Karaman yöresi Anadolu’da Türkçeyi resmi dili kabul eden ilk topraklardır.
Osmanlı döneminde ise Karamanlıların yönetimindeki topraklara, Karaman eyaleti kurulup çoğunluğu Türkmenler ve Karamaniyanlardan oluşuyordu. Karamaniyanlar, Karamanlıca denilen farklı bir ağızla Türkçe konuşan bazı yerlerde Rumlaşmış Türkler bazı yerlerde ise eskiden Bizanslı Hristiyanlardan oluşan Karamanlılardır. Bu Karamaniyanlılar Rumca konuşmayıp, Karamanca Türkçesini kullanarak birçok gazete ve dergi yayınladılar fakat Lozan Antlaşması hükümlerince Yunanistan’a göç ettirildiler.
Hikâyeleri ve Kültürü ile ilgili oldukça zengin olan Karaman kültürü ilginç bir hikâyeye sahiptir. Geçmişte Karamanda bulunan bir kaleyi düşman kuşatmıştır, bu kalenin askerleri de seferde oldukları için kaleyi savunacak kimse yoktur. Köyün ihtiyarları bir kurtuluş düşünürken etraftaki bir çoban, gece her bir koyuna fener bağlayıp düşmanın üzerine sürüp panik yaratmayı öne sürür bunun üzerine fikir uygulanır ve düşman paniğe kapılıp kaçışır bu sebeple kale kuşatmadan kurtulmuş olur. Birçok söylenceye sahip olan Karaman bu hikâye ile 'Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu' söylencesine sahiptir.
Oldukça zengin olan Karaman Mimarisi iki ana gruba ayrılmaktadır:
-Sivil Mimariler: ev, hamam, çeşme
-Dini Mimariler: Cami, medrese, kilise; ayrıca bu yapıların etkisiyle Karamanda üç farklı Turizm şekli ön plana çıkmıştır: Tarih Turizm, Kültür Turizm, İnanç Turizm
Bu Mimari yapılara ve turizmlere örnekler ise; Yunus Emre Cami ve türbesi, Karaman kalesi, İmaret Cami, Manazan Mağaraları, Karaman müzesi...