FABRİKA İŞÇİSİYDİ, FABRİKA KURDU - BİR SMOKİN, BİR KİRALIK MERCEDES KADERİ OLDU

KARAMAN'da 1990 yılında 15 metrekarelik dükkanında elektrik, bobinaj ve beyaz eşya tamiri işleri ile meslek hayatına başlayan Emre Uysal,

BİR SMOKİN, BİR KİRALIK MERCEDES KADERİ OLDU

TİTREYEREK KALDIRDIĞI ŞALTERDEN 29 BİN EURO KAZANDI

KAYSERİ USULÜ PAZARLIK BEKLERKEN…

BİSİKLETİ BİLE YOKTU, KITALAR ÖTESİ İHRACATTA ARANAN İSİMLERDEN BİRİ OLDU

UYSALLARIN YEŞİLÇAM SAHNELERİNİ ARATMAYAN BAŞARILI HİKAYESİ

KARAMAN’da 1990 yılında 15 metrekarelik dükkanında elektrik, bobinaj ve beyaz eşya tamiri işleri ile meslek hayatına başlayan Emre Uysal, bugün kurduğu fabrikası ve üretim atölyeleri ile kıtalar ötesi ihracata uzanan bir başarıyı yakaladı.

Endüstriyel soğutma grupları sistemleri ile bölgesinde ve yurt genelinde adeta marka haline gelen ve firmasını yıldan yıla büyütmenin başarısını başta disiplin ve Ar-ge çalışmalarına bağlayan Uysal’ın ticari serüveninde yaşadıkları birkaç olay ise onu bugünlere getirmede büyük bir güdüm oldu.

53 yıllık yaşamında 31 yıldır ticari hayatını sürdüren Emre Uysal, en büyük gayretlerin altında “Güven” duygusunun da yattığını dile getirdi. 

İlk yıllarında 15 metrekarelik dükkanında çalışan Uysal, mesleki tecrübelerinin ardından Karaman’da çeşitli fabrikalarda usta olarak işe başladı.  Başarılı iş insanı Emre Uysal o yılları anlatırken; 

 “Karaman’da 1969 yılında doğdum. İlkokul mezunuyum. 1980 yılında eski sanayi sitesi üzerinde geçmişte kavaklı yol olarak bilinen yerde bobinaj tamirhanesinde sanat hayatına başladım. 3 yıl çıraklık eğitimi aldım. 5 yıllık çıraklı eğitiminin ardından Karaman’ın eski bisküvi fabrikalarını birinde elektrikçi olarak işe başladım.

1986 yılının sonunda Saray Bisküvi fabrikasında 5 yıl çalıştım. Tabi o yıllar bisküvi fabrikalarında makine üretimi yapan kimseler yoktu. Yine o yıllarda Gümüş, Saray, Anı ve Karsa bisküvi fabrikalarında bu sistemler üzerine kendimizde fazla bilgi olmadığını için yurt dışından gelen büyük firma temsilcileri ile yapılan çalışmalarda deneyimlerimiz oldu.  Almanya, İngiltere ve Danimarka’dan gelen firmaların teknik personelleri ile fabrikalarda soğutma grupları ve servislik hizmetlerine başladık. Ve çalışmalarımızla tecrübe edindik. Bizler de o yıllarda Karaman, Konya ve Ankara’da Çiller grubu imalatı yapan olmayınca bizler ilk olarak Karaman ve Konya’da cihazlar yapardık.

BİR KRAVAT BİR KİRALIK MERCEDES KADERİ OLDU

Çalıştığı fabrikalarda mesleki deneyimini daha da artıran Emre Uysal, bu kez 1990 yılında kendi yerini kurdu.

Elektrik ve bobinaj aksamları üzerine kurduğu işletmesine devam eden Uysal, ilk kez Karaman dışından bir iş almak için yola koyuldu. Kayseri Sanayisinde başına gelen olay, onu ticari hayatı boyunca motivasyonunu taze tutacak bir anıya dönüştürdü. 

Pikap aracı ile geldiği holding kapısından adeta kovulan Uysal, giydiği smokini ve kiralık tuttuğu Mercedes ile aynı holding kapısında bu kez saygıyı gördü.  O anları hiç unutmayan Emre Uysal;

“Kendi firmamızı kurduktan sonra atölye çalışmalarımızla ilk olarak çiller grupları ve endüstriyel soğutma sistemleri üzerine ana mesleki faaliyetlerimiz üzerinde çalışmalara başladık. 29 yıl önce ilk kez Karaman dışına bir endüstriyel soğutma grubu yapmak için Anadolu Skoda pikap aracımla bir Temmuz sıcağında Kayseri’de bir firmaya gittim. 

Firmanın kapısına geldiğimde hiç unutmam kapıdaki bekçi “Gidin kardeşim bizim ufak firmalarla işimiz olamaz “diyerek bizi göndermeye çalıştı. Tabi ben de sinirli bir şekilde dönüş yolunda iken Niğde Bor yakınlarına geldiğimde fabrikadan telefon geldi. Bende “Beni almadılar” diyerek durumu anlattım. Tabi “Niye telefonla aramadın” dediklerinde de “Açtım ama ulaşamadım, bekçi de beni almadı diyerek bende döndüm ”dedim. İrtibatta olduğum kişi bu kez bana, Karaman’a gittiğinde bir takım elbise giyiyorsun ve bir de araç kiralıyorsun.”diyerek tekrar gelmemi istedi.

“KAYSERİ USULÜ PAZARLIK BEKLERKEN..”

Bende galeriden 300 dizel Mercedes kiraladım ve yola koyuldum. İş yapacağım makinelerin bütün özelliklerini ve maliyetlerini içeren dosyamla Türkiye’nin en büyük mobilya mağazalarından biri olan fabrikanın önüne geldim. Bir baktım bana önce kapıyı açmayan aynı bekçi mercedes’in amblemini görünce bu kez koşa koşa gelerek bana kapıyı açtı. Fabrikaya girdim, “Buyurun beyefendi hoş geldiniz” diyerek karşılandım. Tabi biz beyefendiye alışık değildik, hep “usta” olarak seslenilince gördüğüm ilgi ve alakaya şaşırdım. Beni hemen patronun çalışma ofisine götürdüler Ve patron dosyayı inceledi. Arkadaşın verdiği fiyat teklifinin 5 katı para teklif ederek ödemenin yüzde 50’sinin peşin verilmesi talimatını verdi. Tabi ben yine o an şok oldum. 

Çünkü o yıllarda bu kadar param olmamış ve iş tutmamıştım. Çünkü hiç alışık olmadığım bir parayla karşılaştım. Çünkü ne yalan var ben önce bunlar Kayseri usulü benle pazarlık yaparlar demiştim. Ben bu yaşadıklarımdan büyük bir ders çıkardım. Hatta dış ülkeye gittim zaman İstanbul’dan ofis kiralarım, ofisi kiraladıktan sonra bir tanede en lüksünden araba kiralarım. Çünkü son yaptığım işte limuzin kiralamıştım. Yani geçmişteki anımı hiç unutmam.


ELİ TİTREYEREK KALDIRDIĞI ŞALTERDEN 29 BİN EURO KAZANDI

Yurtdışında aldığı ilk işinde yaşadığı olayı da bizlerle paylaşan İş insanı Emre Uysal, hayatında hiç karşılaşmadığı devasal bir makinenin tamirini yaparken elde ettiği başarıda “Güven” duygusunun da motivasyonun altında yattığını hatırlattı. Bu anısının da hayatında cesur kararlar aldığına yol açtığını dile getiren Emre Uysal;

“İlk yurt dışı işimiz için referans edilerek Romanya’ya çağrıldım. Firma yetkilileri bir bana baktı birde yapılacak olan soğutma sistemine baktı. Tercüman vasıtası ile bana dönüş yapılarak “Bu işi yapamazlar, bizler 3 ay uğraşıyoruz.”dediler. 


O an bana referans olan arkadaşım “Ben kefil olurum, bu işi yapar.” Dedi. Bende arkadaşıma dönerek “Aman abi, makineyi bir görelim, büyüklüğünü bile bilmiyoruz. Bozar mozarız, sonra rezil olmayalım.” Dedim. “Ben sana güveniyorum.” dedi. Bana da o güveni verdi. İşi aldık. Makineye bir baktım ki devasal bir makine. Tabi benim o an elim ayağım titredi çünkü makinenin neresine dokunacağım, işin neresinden tutacağım bildiğim yok. Neyse ki hasbel kader makineyi incelemeye başlarken bir baktım adamların gözden kaçırdığı ve yanlışlamaya kapattığı bir sigorta varmış. Şarteli açtık çalışmaya başladı. Ama hiçbir an onun o arızası olduğunu bilmiyordum. Ve onlarda da o an şok oldu. Ve ben bu hamleyi yaptım diye bana 29 bin Euro para vermişlerdi. Makinenin 4 ay çalışmasını hesapladılar ve ondan gelecek olan karın bir miktarını da bize vermiş oldular. Yanı ömür hayatımda aldığım en güzel anı ve derslerden biri de bu yaşadıklarım oldu. “dedi.

Güven çok önemli. Yani hayatta biri sana güveniyorsa, “Ben bu adama güveniyorum” diyorsa orda hiç bir zaman korkmayacaksınız. 

FABRİKA İŞÇİSİYDİ, FABRİKA KURDU

İş hayatında elde ettiği başarısını ve kazancını sonrasında yatırıma dönüştüren Emre Uysal bu kez yıllar sonra Karaman Organize Sanayi Bölgesinde ilk olarak 400 metrekarelik atölyesinde fabrikasında üretim ve servis hatlarını kurdu.

Soğutma sistemlerinde soğutma tünellerinde Çiller grupları dile adlandırılan sistemlerle ürerim ve servis işlerine yoğunluk veren Uysallar Firması kısa zamanda bölgesinde ve yurt içinde aranan firmalardan biri haline geldi. Yapılan faaliyet hakkında da teknik bilgiler paylaşan İş İnsanı Emre Uysal,

“İş yaptığımız çiller grupları soğutma sistemleri, bisküvi, gofret, kek makinelerinde, mobilyanın hallaç kısımlarında kullanırlar. Yine yaptığımız bu soğutma sistemleri proses, beton, gıda ve ilaç sektöründe, klimada, konfor gibi alanlara kullanılır. Yani çille grubunun girmediği hiçbir sektör yok diyebiliriz. Bunun yanı sıra biz merkezi soğutma sistemleri yaparız. Bu sistem soğukhava depoları ile gıda proses ve bunun gibi iklimlendirme gibi tüm alanlarda geçerli. Bunun yanında e operatör sistemi yaparız. İçerinin sıcaklığı 60 derce ise 33 derecelere indirerek dış ortam sıcaklığına düşürürüz. Bunda elektrik düzeneği yok. Normal halde dış ortam sıcaklığındaki havayı alıp normal şebeke suyundan giriş yapılarak bir fan vasıtası ile içeriye basar. Yine soğutma tünelleri ile de çikolata tablet hatları yapıyoruz. 

Ayrıca bu işleri yaparken çalışmalarımızda Ar-ge’ye hep önem verdik. yaptığımız çalışmalarda işlerimize nasıl bir yenilik katarız, enerji tasarrufu sağlarız gibi hep bunlara yönelik araştırmalarımız da doldu. Yani bu çalışmalarımızla 31 yılın verdiği aşkın meyvelerini aldık diyebiliriz. Yani ürünlerimizin çalışma gruplarına göre sektörlerde değişik sistemler yaptık. 

Çiller soğutma sistemleri çalışmasında örnek olarak gıda sektörün ele alırsak, bir gofret imalatını düşünün. Gofretin kreması ve üzerine dökülen sıcak çikolatası seri üretim halinde iken tünellerden geçmek zorunda. Bu aşamada ürünler ambalaja girmeden önce soğutulması sağlanıyor. Böylece ürünlerin seri imalatı ve satış noktalarında da raf ömürleri uzatılarak tüketicinin de lezzetli bir şekilde konforuna sunuluyor. Haliyle de düşünürsek böylece bir fabrikanın da zamanla üretimi ve kapasitesi de artıyor. Kapasite ve üretimde de artınca o aşamada da yeni yeni makinelere ihtiyaç duyularak yeni işler de doğrudan çıkabiliyor.

KITALAR ÖTESİ İHRACAT

Yaptığı üretim hatları ve çalışmalarla yurt dışı pazarında da söz sahibi olan Uysallar firması, endüstriyel soğutma grupları imalatı ile hizmetlerini kıtalar ötesine taşımayı da başardı. 

İhracat noktasında kıtalar ötesi sınırları zorlayan ve bu pazarda büyük fırsatlar kovalayan Karaman’lı iş adamı Emre Uysal;

“Başta Çiller diye adlandırdığımız su soğutma grupları sistemleri yapıyoruz. Bunun yanında gıda makineleri için de soğutma tünelleri yapıyoruz. Bu sayede memleketimize de bir katma değer vergisi getiriyoruz. Yıllık 400 ila 500 bin dolar civarlarında ihracatımız oluyor. 

Hedeflerimizi daha da ileriye götürmek için durmadan çalışıyoruz. Şu piyasa durumunda önümüzdeki koşullara göre adım atıyoruz. Nasıl olur nasıl gider onu da zamanla inşallah göreceğiz. 

Bugün geldiğimiz noktada 15’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Özbekistan’dan tutun da Romanya, Etiopya, Avustralya, İngiltere, Azerbaycan, Tacikistan gibi ülkelere ihracatlarımız var. Yine İsviçre, Fildişi sahilleri, Uganda, Bangladeş, Balkan ülkeleri ile Pazar görüşmelerimiz devam ediyor. Bu işlere başladığımda bisikletimiz dahi yoktu. Şimdi Allah’a şükür Organize Sanayi Bölgesinde bir yerimiz var. O yılar Karaman’da fabrika sayısı bir elin 5 parmağını geçmezdi. O zamandan bugüne çok yol kat edildi. Bir bisikletimiz yokken, şimdi arabalarımız, servis araçlarımız, OSB’de yerimiz, atölyelerimiz var. Şimdi 4 bin metrekare arsamız var. Bunun ileriye dönük çalışmaları var. Mesela Karaman’da olmayan soğutucu kısmında ev operatör imalatı ve condansel imalatını düşünüyoruz. Bunun dünya çapında bayağı bir eksikliği var. Şu an en büyük sıkıntıları bunlardan alıyoruz. Mesela bir condansel grubu dediğimiz petek grubumuz var. Üretici bize diyor ki “Bize bir çiller grubu yap.” diyor. Biz de “Yapalım” diyoruz. Ama bunun içinde bir Condansel almaya kalkıyoruz ve 12 hafta gün bekliyoruz. Ama biz bunu kendimiz imal ettiğimiz zaman 2 haftaya düşüyor. Çünkü bunların makine grupları Türkiye’ye de Çin ve Almanya gibi ülkelerden geliyor. Bizler de bunun petek kısımlarını imal edebiliyoruz. 

Sonuç itibarı ile yıllar itibarı ile ticari hayatımızda belli dönemlerde sıkıntılar, belli ilerlemeler ve ileriye dönük çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarla işlerin geliştirilmesi ve daha da ileriye gitmesi için çalışmalarımızı hep sürdürdük, sürdürmeye de devam ediyoruz.
 










fabrika işçisiydi fabrika kurdu kiralık araçla iş aldı emre uysal başarı hikayesi karaman osb uysal soğutma karaman başarı hikayesi karaman haber karamandan haberler